(…) Sevgili okur, sunduğum bu hikâyelerle hiçbir zaman bir yemek pişiremeyeceksin; çünkü ne ayakları, ne başı, ne iç organları ne de buna benzer şeyleri vardır. Demek istiyorum ki bazı hikâyelerde bulacağın gönül maceraları o kadar edepli, Hıristiyan mantığına ve davranış biçimine göre o kadar uygundur ki onları okuyacak olan dikkatli ve dikkatsiz okuru hiçbir kötü düşünceye sürüklemesine imkân yoktur.
Onlara ‘Örnek Alınacak’ adını verdim ki; dikkat edersen kendisinden faydalı bir örnek çıkarılmayacak hiçbir hikâyenin bulunmadığını görürsün. Bu konuyu uzatma korkusu olmasaydı her birinden tek tek çıkarılabilecek lezzetli ve şerefli meyveyi belki gösterirdim. Amacım, halkımızın önüne bir hüner masası koymak ve burada her birinin hiçbir zarara uğramadan eğlenmesini sağlamaktır. Ruhun ve bedenin hiçbir zarara uğramaması diyorum; çünkü dürüst ve hoşa giden çalışmalar, zarar vermekten öte yararlıdırlar.
Bildiğim kadarıyla ben İspanyolca hikâyeler yazmış olan ilk kişiyim ki bu gerçektir; çünkü bu dilde basılmakta olan birçok hikâyenin her biri yabancı dillerden çevrilmiştir. Bu hikâyelerse benimdir. Ne taklit ne de çalıntıdır. Hayal gücüm onları tasarladı, kalemim onlara hayat verdi ve basının kolları arasında büyüyüp gidiyorlar.
— Miguel de Cervantes Saavedra