Medyanın günümüz toplumunu nasıl yönlendirdiği herkes tarafından biliniyor. Ama medya bu ‘belirleyici’ konuma nasıl geldi, yani tarihsel gelişimi, hatta oluşumu nasıl gerçekleşti? Şu andaki durumuna bakılırsa, insanlık tarihinin belki de en önemli sorularından birini oluşturuyor bu. Savaşları, devrimleri, dinleri ve entelektüel hareketleri derinlemesine anlamak için ‘kimin kimle, nasıl iletişim kurduğu’ sorusunun yanı sıra sürecin nasıl işlediği, bu güne nasıl gelindiği meselesinin de üstüne gitmek gerekiyor.

Medyanın toplumsal tarihini irdelemek, insanlığın genel tarihi hakkında bilgi sahibi olabilmenin en iyi yolu olarak kabul edilebilir. Medyanın geçirdiği evrimsel sürece yönelik genel (ve yerleşik) kabulleri reddeden ve teknolojik determinizmden kaçınan bu kitap, herhangi bir ders kitabı olmanın ötesinde genel bir başvuru kaynağı oluşturacak şekilde hazırlandı ve kitle iletişim araçlarının sosyal, kültürel, ekonomik ve politik katmanlarını geniş bir çerçevede ele alıyor.

Medyadaki gelişmelerin her zamankinden hızlı yaşandığı bu çağda, medyanın geçmişini doğru okumak hiç olmadığı kadar önem taşıyor. Bu anlamda, yirmi birinci yüzyılın en heyecan verici yenilikleri olan dijitalizasyonun etkisini ve sosyal medyanın yükselişini, Gutenberg’den Google’a uzanan gelişmeleri inceleyen Medyanın Toplumsal Tarihi, öğrenciler ve akademisyenler için dünya çapında ilk tercih olmaya devam edecektir.